TR-Dizin İndeksli Yayınlar Koleksiyonu
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.12514/1836
Browse
Browsing TR-Dizin İndeksli Yayınlar Koleksiyonu by Author "02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü"
Now showing 1 - 20 of 30
- Results Per Page
- Sort Options
Article ‘AKIFÊ WANÎ & ‘AŞIQ OSMAN SIPKÎ Û MEM Û ZÎNÊN WAN ÊN BI TIRKÎ DI KOLEKSÎYONA A. JABA DE(e-Şarkıyat İlmi Araştırmalar Dergisi, 2018) Adak, Abdurrahman; 02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiDi koleksiyona A. Jaba de li ser bingeha Mem û Zîna Xanî du Mem û Zînên bi tirkî ku ji aliyê du nivîskarên cuda ve hatine nivîsîn hene. Ew jî berhemên Akifê Wanî (Kurd 39) û Aşiq Osman Sipkî (Kurd 38) ne. Her du muellifan jiyana xwe di sedsala XIXem de bûrandine. Wanî, xelkê Wanê ye û burokratekî girîng ê serdema xwe ye. Sipkî jî ji eşîra Sipkan e û ji gundekî nêzî Erzirûmê ye. Wanî, berhema xwe di 1856an de nivîsiye, lêbelê nekariye xilas bike. Nusxeya Jaba tekane nusxeya vê berhemê ye. Heçî Sipkî ye, wî jî berhema xwe di 1273 (1856- 1857)an de nivîsiye. Du nusxeyên vê berhemê hene: Nusxeya Tehranê û ya Jaba. Ji ber ku di nusxeya Tehranê de tarîxa nivîsîna berhemê û tarîxa istinsaxa wê yek e, bi ihtîmaleke mezin ev nusxe ya muellif e. Daneyên berdest nîşan didin ku nusxeya Jaba di sala 1283 (1866-1867)an de li ber nusxeya muellif hatiye istinsaxkirin. Her du nusxeyên koleksiyona A. Jaba dema muellifên wan hatine Erzirûmê li ser daxwaza Jaba hatine istinsaxkirin. Wisa xuya ye ku istinsax bi lez û bez hatiye kirin. Lewra di nusxeyan de huner û teknîkên berhemên destnivîs li ber çavan nehatine girtin. Taybetiyeke her du nusxeyan ew e ku şûna Mem û Zînê bi navê “Riyazê Eşq”ê (bi xwendineke şaş Reyahînê Eşq) hatine binavkirin. Her çi be veguhestina van nusxeyan bi rêya koleksiyona A. Jaba bo roja me gelekî girîng e. Di gotarê de em ê bîyografîya Wanî û Sipkî di çarçoveya zanyariyên nû de ron bikin, li ser her du destnivîsan analîzeke kodîkolojîk bikin û di hin xalên binîqaş de hizrên xwe îfade bikin.Article ANALÎZEKE KODÎKOLOJÎK LI SER LEYLA Û MECNÛNÊN SEWADÎ, BAZÎDÎ Û FUZÛLÎ DI KOLEKSÎYONA A. JABA YA DESTNIVÎSÊN KURDÎ DE(e-Şarkıyat İlmi Araştırmalar Dergisi, 2018) Adak, Abdurrahman; 02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiDi koleksîyona A. Jaba ya destnivîsên kurdî de sê nusxeyên Leyla û Mecnûnê hene ku her yek ji wan ya nivîskarekî cuda ye. Di jimareya Kurd 30ê de Leyla û Mecnûna Sewadî (bi kurdî), di ya Kurd 31ê de Leyla û Mecnûna Mela Mehmûdê Bazîdî (bi kurdî) û di ya Kurd 14ê de jî Leyla û Mecnûna Fuzûlî (bi tirkî) cih digirin. Her sê nusxe jî li gor temamî, fêmbarî û dêrîniyê ve ku pîvanên kodîkolojiyê ne nusxeyên binirx in. Di her sêyan de jî qeydên istinsaxê hene. Di qeyda istinsaxê ya nusxeya Fuzûlî de navê mustensix cih digire, lêbelê di her duyên dî de cih nagire. Digel vê jî doneyên di dest de nîşan didin ku nusxeya Bazîdî ji aliyê Bazîdî bi xwe ve hatiye istinsaxkirin. Salên istinsaxê yên nusxeyên Fuzûlî û Bazîdî hatine qeydkirin, lêbelê ya Sewadî nehatiye qeydkirin. Ya Fuzûlî di sala 1218 (1803/1804), ya Bazîdî jî di sala 1274 (1858-59)an de hatiye istinsaxkirin. Doneyên ber destan navbera tarîxî ya istinsaxa nusxeya Sewadî wek 1759 ve 1857 nîşan didin. Ji ber ku li ser zehriyeya nusxeya Bazîdî eslê nusxeyê wek Leyla û Mecnûna tirkî hatiye nîşandan, mijara eslê vê nusxeyê hatiye rojevê. Li gor A. Jaba eslê vê Leyla û Mecnunê, Leyla û Mecnûna tirkî ye û li gor Rudenko ya Kurdî ye. Berawirdiya ku di navbera metnan de ji aliyê me ve hatin kirin derxist meydanê ku nêrîna Rudenko dirust e.Article The Analysis of Ehmedê Xasî’s Mawlid İn Terms of Themes and Literary Art(2019) Akman, İlyas; 02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiEhmedê Xasî‟s Mawlid is the first written work in Zazaish/Zazaki literature. That is why, this work is very important for Zazas. Although this work is the first written work of Zaza literature, the author puts Zaza literature among the successful literatures with his own successful writing. I analyzed the work in terms of themes and literary arts in my article. Initially, I evaluated each section separately and show the themes in the sections. Xasî mentions subjects such as the creation of the Prophet and things, the creation of Adam, Adam's expulsion from heaven, The marriage of the Prophet's mother and father, the miracles that Amina experience, birth of the Prophet, the miracles that took place the night the Prophet was born, revelation, ascension. Then, I revealed the literary arts in the work. Xasî uses literary arts such as quotation, pun, metaphor, comparison, personification, question, repeat, alliteration, assonance.Article Ayhan Tek, Hâmîsiz Şâir Babasız Metin: Mem û Zîn ve Osmanlıca Çevirileri Üzerine Bir İnceleme, İstanbul: Nûbihar, 2018, 356 s.(2019) Adak, Abdurrahman; 02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiGörebildiğimiz kadarıyla Klasik Türk Edebiyatı akademik çalışmalarının önemli bir kısmında, bu edebiyatın, Arap ve Fars edebiyatları ile meydana getirdiği ilişkiler ele alınmış ve yapılan müstakil çalışmalarla bu konuda önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Elbette Şark-İslam edebiyatının kurucu unsurları olmaları açısından Arap ve Fars edebiyatları özel bir ilgiyi hak etmektedirler. Bununla birlikte Osmanlı Dönemi’nde devletin hâkimiyet alanlarının genişlemesi ve çeşitli dilleri konuşan milletlerin Osmanlı hâkimiyetine girmesi sonucu, Klasik Türk Edebiyatı’nın başka edebiyatlar ile de daha çok emetteur/gönderici vasfı ile bir ilişki içerisine girdiği görülmektedir. Bu meyanda Balkanlar ve Afrika’daki kimi edebiyatlar ile Şark edebiyatının içinden doğan Kürt, Urdu, Peştu edebiyatlarının isimleri zikredilebilir. Türkiye’deki akademik birimlerde yürütülen Klasik Türk Edebiyatı çalışmalarında yeri geldiğinde Balkan ve Urdu edebiyatları üzerinde de durulduğu görülebilen bir husustur. Oysa Kürt edebiyatının Kurmanci ve Sorani kolları ile gelişen kısmının tamamı Osmanlı Dönemi’ne denk düşmesine ve bu dönemlerde her iki edebiyat arasında önemli bir etkileşim olmasına rağmen, kimi küçük değinileri saymazsak, denebilir ki şu ana kadar Türk edebiyatı akademik camiasında bu konu hiç ele alınmamıştır.Article Beylikler Döneminde Yazılmış Yazarı Belli Olma- Yan Kürtçe Bir Namaz Manzumesi(2023) Acar, Hayrullah; 02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiKlasik doğu edebiyatlarında dinî-edebî türler geniş bir yazılı eser yelpazesine sahiptir. Bu eserler arasında İslami ilimlerle ilgili olanlar önemli bir yer tutmaktadır. Doğu edebiyatında İslami ilimlerle ilgili pek çok man- zum eser yazılmıştır. Bu eserlerden akaid (akaidname) ile fıkıh ilmi (fıkıhname) hakkında yazılanlar hacim ve muhteva bakımından farklılık göstermektedir. Bu eserler, ihtiyaca göre, temel konularda, özet bir şekilde, kolay ez- berlenebilmesi için manzum olarak sade bir dil ve akıcı bir uslup ile kaleme alınmışlardır. Bu tür eserler genel- likle ilmihal başlığı altında toplanmışlardır. Bu eserler Arapça, Farsça ve Türkçe dillerinde yeterince mevcuttur. Bu alanda 1950’den bu yana Kürtçe ile de bir dizi edebi eser yazılmıştır. Kürtçe akaid eserleri akademik olarak bazı araştırmacıların ilgisini çekebilmişse de, Kürtçe yazılmış fıkıhnameler ile ilgili akademide çok az çalışma yapılmıştır. XVIII yüzyılda yazıldığı tahmin edilen bu namaz manzumesi, eldeki veriler ışığında en eski Kürtçe fıkıh- name olarak kabul edilebilir. Bu isimsiz ve yazarı belli olmayan ve Berlin’de Marburg Üniversitesi Yazma Eser- ler Kütüphanesinde bir şiir mecmuası içinde muhafaza altında olan manzume tarafımızdan “Namaz Manzume- si” olarak adlandırıldı. Bu çalışmada, mesnevi tarzında yazılan ve 63 beyit- ten oluşan manzume metni kısa bir inceleme ile birlikte sunulmuştur.Article BİLGE KARASU’NUN ESERLERİNİN POSTMODERN YAZAR VE ANLATICI BAĞLAMINDA ANALİZİ(2017) Akman, İlyas; 02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiEdebî ürünler, çoğunlukla içinde doğdukları çağın düşünce dünyasından etkilenirler. Sosyal ve toplumsal yapı, edebî eserlerin yapısına da etki eder. Bu gerçekliğin doğal sonucu olarak postmodern düşüncenin hâkim olduğu dönemde yazılan eserler, kendilerinden önceki yüzyılların eserleriyle farklılıklar gösterirler. Yazar ve anlatıcı olgusu, bu farklılığın kendisini en fazla gösterdiği alanlardan biridir. Türk edebiyatında, postmodern anlayışla eserler kaleme alan ilk yazarlardan biri Bilge Karasu"dur ve onun eserlerinde, postmodern edebî anlayışın izlerini sürmek mümkündür. Karasu, eserlerinde, özellikle yazar ve anlatıcı noktasında, postmodern edebî anlayışa yer verirArticle Bilge Karasu’nun Gece romanında estetize edilmiş unsurlar(2012) Akman, İlyas; 02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiBilge Karasu’ya göre her edebi eser, onu yazan, okuyan ve eserin kahramanları için bir yolculuktur. Bilge Karasu’nun dil işçiliğini gösterdiği ve en komplike metinlerinden biri olan Gece romanında, okuyucu çıktığı yolculukta son derece güçlük çeker. Metnin bu kompleks yapısının yanında metnin anlamsal boyutunda ise okuyucu derin bir karamsarlıkla karşı karşıyadır. Kitabın isminden itibaren okuyucu bu karamsar ve kaotik ortama çekilir. Fakat Gece’nin karanlığını delen ve okuyucunun yolunu aydınlatan bazı estetize edilmiş unsurların Karasu tarafından metne serpiştirildiği görülür. Yazar, dil olgusunu, insanı, insanlar içinde de aydın/entelektüel kesimi ve bazı doğa unsurlarını estetize ederek okura sunar.Article Dengbêjlik Geleneğinin İcrasında Toplumsal Cinsiyet Kalıpyargılarının Etkileri: Ayşe Şan Örneği(2024) Kaplan, Leyla; 02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesiİnsan sosyal bir varlıktır ve onun içinden çıktığı topluma uyum sağlaması beklenir. Ne var ki içinde yaşadığımız toplumda cinsiyetçi yaklaşımlar oldukça fazladır ve bu yaklaşımlar çoğunlukla kadınların aleyhine olmaktadır. Ayşe Şan, yaşadığı dönemde sesini duyurabilmiş ve etkisi hala da devam eden kadın dengbêjlerdendir. O da hemcinsi birçok kadın gibi cinsiyetçi yaklaşımlara maruz kalmış fakat onlardan farklı olarak bu yaklaşımlara direnip hayallerinin peşinden koşmuştur. Ayşe Şan tüm hayatı boyunca toplumsal cinsiyet kalıpyargıları ile mücadele etmiş, ayakları üzerinde durmuş, aileye, topluma rağmen bir kadın olarak onlarca CD, kaset doldurup konserler vermiştir. Bu çalışmada Ayşe Şan’ın hayatı ve sanatı hakkında bilgi verildikten sonra, toplumsal cinsiyet ve toplumsal cinsiyet kalıpyargılarına değinildi. Daha sonra, Ayşe Şan’ın yaşamı toplumsal cinsiyet kalıpyargıları çerçevesinde incelendi. Sonuç olarak Ayşe Şan’ın tüm hayatı boyunca toplumsal cinsiyet kalıpyargılarına başkaldıran bir kişilik olarak var olduğu ortaya çıkmıştır.Article Dersi̇m Massacre in the Novel Named Kalaşni̇kof(2018) Akman, İlyas; 02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiIt was tried to show how the massacre of the Dersim was dealt with in the work of Deniz Gündüz named Kalaşnikof, in this study. As the author wrote his novel on the basis of real events, the events in the real life were tried to be given together with the events in the novel. For this reason, the memories of those who personally experienced the Dersim massacre and the periodicals were used. At the end of all this, it was revealed that the events in the novel and the events in the real life are similar. For example villages, houses, forests, gardens, animals are burned; people are mass killed in real history. Children, especially girls, adopted by soldiers, civil servants. People hiding in a cave are killed with poison gas and the mouths of the caves are closed with concrete. Readers read the details of these events in the novel.Article GECEKONDU SORUNU VE 12 EYLÜL 1980 DARBESİ EKSENİNDE GÖNÜL YOLCULUĞU (BARKERDENA ZERRÎ) ROMANI(2017) Akman, İlyas; 02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesiİlk yazılı eserini 1899 yılında veren Zaza edebiyatı, 2000 yılından sonra bir atılım gerçekleştirir. 2000’den sonra her yıl, çeşitli edebî türlerde onlarca Zazaca eser yayımlanmaya başlanır. Roman, Zaza edebiyatında gelişme gösteren türlerdendir. Zazaca roman kaleme alan yazarlardan biri de Medet Can’dır. Onun Gönül Yolculuğu (Barkerdena Zerrî) isimli romanı, 2012 yılında yayımlanır. Çeşitli nedenlerle köy ve şehirlerini terk edip İstanbul’a gelen gecekondu sakinlerinin zorlu yaşamları bu romanın merkez konularındandır. Yazar, göçün ve gecekondu sorununun ne kadar can alıcı olduğunu ortaya koymak için birçok farklı bölgenin insanına eserinde yer verir. Örneğin romanda, Erzurum’dan göç edip Bosnalı Feyza ile evlenen Mehmet karakteri vardır. Onlar, iki farklı bölgeyi temsil ederler. Biri Erzurum’u öteki de Bosna’yı temsil eder. Cemil karakteri ve ailesi ise Siverek bölgesini temsil ederler. Bu farklı insanların ortak noktası, gecekonduda yaşamaları ve birçok sorunla mücadele etmek zorunda kalmalarıdır. Gecekondu sakinlerinin yaşadıkları dışlanma, yabancılık, maddi imkânsızlıklar, dil sorunu, aidiyetsizlik, “yitik cennet” olarak gördükleri memleketlerine özlem gibi konular, 1980 darbesine giden sürecin kaotik, anarşik ortamıyla birleştirilerek anlatılır. 12 Eylül 1980 darbesi, romanın temel saç ayaklarından biridir. Yazar, darbenin birçok unsurunu eserine serpiştirir. Gerek darbeye giden süreç gerekse de darbenin kendisi romanda, üzerinde durulan başlıca konulardandır. Darbeden sonraki baskıcı ve yasaklayıcı düzen de dikkatlere sunulan izleklerdir. Bu konuların arka planında da bir aşk hikâyesi söz konusudur. Zaten roman, ismini, bu aşk hikâyesinden alır ve roman, Şiyar karakterinin sevdiği kişi olan Zeynep’e yazdığı bir şiirle son bulur.Article GULZARA ŞÊX TAHIRÊ ŞOŞÎ: MESNEWÎYEKE XWESER A EDEBÎYATA KURDÎ YA KLASÎK Û TAYBETÎYÊN WÊ YÊN AVAHÎYA DEREKÎ(e-Şarkıyat İlmi Araştırmalar Dergisi, 2020) Adak, Abdurrahman; 02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiGulzara Şêx Tahirê Şoşî (k.d. 1962) mesnewîyeke dînî/tarîxî ya edebîyata Kurdî ye ku di sedsala XXem de hatîye nivîsîn. Dema em mesnewîyên hemû dîyalektên edebîyata Kurdî li ber çavan digirin, em dibînin ku vê kêlîyê Gulzara Şêx Tahirê Şoşî teqrîbî bi 14.000 beytan ji alîyê qewareyê ve di pileya herî bilind de ye. Mixabin ji ber ku nivîskarê wê di temenekî ciwan de çûye rehmetê beşa xatîmeyê jî di nav de qismek ji Gulzarê nehatîye nivîsîn. Hem dîbace hem jî beşa sereke ya mesnewîyê bi taybetî ji alîyê cureyên edebî ve gelekî dewlemend in. Bi qasî ku tê dîtin, dîbaceya Gulzarê digel Mem û Zîna Xanî û Rewdu'n-Ne‘îma Rûhî yek ji sê dîbaceyên herî girîng a edebîyata Kurmancî ye. Di gotarê de pêşî li ser mesnewînûsîya Kurdî, Şêx Tahirê Şoşî û Gulzara wî zanyarîyên giştî hatine dayîn. Piştre bi hûrgulî hêmanên avahîya derekî yên Gulzarê (qeware, kêş, tertîb û sernav) bi rêbazeke zanistî û bi awayekî berfireh hatine pêşkêşkirin, berawirdîya wan bi standarta mesnewîyên Farisî re hatîye kirin û bi vî awayî xweserîyên Gulzarê hatine tesbîtkirin.Article HETÊ BABETAN Û HUNERÊ EDEBÎYAN RA ANALÎZÊ MEWLIDÊ EHMEDÊ XASÎ(2019) Akman, İlyas; 02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiMewlidê Xasî, edebîyatê Zazakî de esero nuştekîyo verin o. Her çiqas no mewlid, edebîyatê Zazakî de esero nuştekîyo verin bibo zî Xasî, pey hunermendîyeyê xo yo serkewte edebîyatê Zazakî, yew hemle de dekeno zereyê edebîyatanê serkewtan. Ma xebateyê xo de eserî, hetê babetan û hunerê edebîyan ra analîz kerd. Verî ma her beş ser cîya cîya vindertî û ma nawna ke beşan de kamcîn babetî est î. Xasî babetî ke sey xelqê Pêxemberî û eşyayan, xelqê Âdemî, Âdemî Cenet ra eştiş, zewacê maye û pîyê Pêxemberî, mucîzeyî ke Amîna ciwîyayî, bîyayîşî Pêxemberî, mucîzeyî ke roco Pêxemberî ameyo dinya de ameyî wucûd, nuzulê wehyî, hedîseyê Mîracî ra behs keno. Dima ra zî ma hunerê edebîyî ke mewlid de vêrenî tesbît kerdî. Ma veyna ke Xasî eserê xo de hunerê telmî‟, îktîbas, cînas, mecazo mursel, teşbîx, îstîare, teşxîs, întak, îstîfham, nîda, leff û neşr, îade, îştîkak, husnî talîl, asonans, alîterasyon, telmîh, tekrîr rê ca dono.Article Kitabê Mela Mehemed Elî Hunijî Mewlidê Pêxemberî De Hunerê Edebî Mela Mehemed Elî Hunij’ın Mewlidê Pêxemberî Adlı Eserinde Edebi Sanatlar(2019) Akman, İlyas; 02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiEdebîyatê mîletan de toy nuştoxî zaf muhîm î. Bi taybetî, cayê nuştoxî ke eserê verênan nuştî mustesna yo. Edebîyatê Zazayan de zî Mela Mehemed Elî Hunij, nê kesan ra yew o. Çunke o, yew şaîro ke edebîyatê Zazakî de eserê verênan ra yewî nuşto yo. Mewlidê ey, mewlidê hîrêyin yê Zazakî yo. Ma xebateyê xo de no mewlidî, hetê hunerê edebîyan ra analîz kerd. Ma veyna ke Hunij, eserê xo de hunerê edebîyan ra teşbîh, teşxîs, întaq, cînas, mecaz, nîda, îstîfham, îqtîbas, asonans, alîterasyon, îştîqaq, îade, husnî talîl, telmî’, tekrîr, mecazo mursel şuxulnayo.Article KLASIK KÜRT EDEBİYATINDA FARSÇA ŞİİR YAZIMI VE WEDA'Î ÖRNEĞİ(2016) Acar, Hayrullah; 02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiFars dili bütün komşu dilleri etkilemiştir. Osmanlı devleti coğrafyasında farsça eğitimde etkin bir konumdaydı. Medrese ve mekteplerde arapçanın yanısıra farsça eğitim de verilmekte idi. Bu durum farsça yazan şairlerin sayısının fazla olmasında başlıbaşına bir sebeb idi. Kürt medreselerinde de bu durum geçerliydi. Bu bakımdan, klasik kürt edebiyatının temellerinin bu medrese ehillerince atıldığını söylemek mümkündür. Melayê Cizîrî'den başlayıp Feqiyê Teyran, Ehmedê Xanî, Melayê Bateyî ve Şêx Ehmedê Feqîr'e kadar sayabileceğimiz bütün şairler bu medreselerden yetişmiş kişilerdir. Bu şairlerin tümü fars edebiyatından haberdar olup, aynı zamanda tümü Farsça da yazmışlardır. Weda'î de Müküs Beyliği döneminde yaşayıp, Farsça yazmış güçlü şairlerden biridir. Weda'î, tahmini olarak 1790'da Müküs'te dünyaya gelmiş olup 1850'de wefat etmiştir. Divanında Kürtçe şiirlerinden fazla Farsça şiirleri yer almaktadır. Kürtçe yazmış olduğu şiirlerinde gösterdiği başarıyı Farsça şiirlerinde de sürdürmüştür. Bu makalede Farsça yazan kürt şairlere örnek teşkil etmesi bakımından, Weda'î'nin Farsça şiir yazıcılığı üzerinde ayrıntıyla durulmuşturArticle Kur’an-ı Kerim’in Kürtçe Tercümeleri ve Zazaca İlk Kur’an-ı Kerim Tercümesinin Dilbilimsel Analizi(2020) Kırkan, Ahmet; 02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiKur’an Müslümanların kutsal kitabı olmasından dolayı, İslamiyet’in farklı milletlerin arasında yayılmaya başlamasından sonra yoğun bir şekilde tercüme edilmeye başlanmıştır. Dünyanın birçok diline tercüme edilen Kur’an, kısa süre önce de Zazacaya tercüme edilmiştir. Çalışmanın amacı Zazaca Kur’an tercümesinin dilbilim kriterleri açısından incelenmesidir. Çalışmada kutsal kitap tercümelerinin genel bir çerçevesi çizilmiş, Kürtçe tercümelerin değerlendirilmesi yapılmıştır. Zazaca tercüme, çeviri bilim ve genel dilbilim kuralları açısından değerlendirilmiştir. Eldeki Kur’an tercümesi Zazaca ilk tercüme olmasından dolayı önemlidir. Klasik edebiyatta bazı ayetler fragman olarak çevrilmişse de Kur’an’ın tamamı Zazacaya tercüme edilmemiştir. Yapılacak değerlendirme, yapılacak tercümelerin önüne açmaya ve geliştirmeye yöneliktir.Article Kurgusal Yapı ve Tematik Açıdan Her Çi Beno Sanıke (Her Şey Masal Olur) Romanı(2017) Akman, İlyas; 02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiBu çalışmada, Sait Çiya'nın 2001 yılında basılan ve Zazaca yazılmış ikinci roman olma özelliğine sahip Her Çi Beno Sanıke adlı eseri, kurgusal yapı ve tematik açıdan analiz edildi. Edebî eserlerde yapı kavramı kişi, yer, zaman, anlatıcı, kurgu ve benzeri unsurlardan oluşan geniş bir muhtevayı barındırır. Makalede, konunun daha spesifik ve ayrıntılı ele alınabilmesi için yapı unsurlarından sadece kurgusal yapı konusu ele alındı. Bu konu üzerinde duruldu çünkü romanın kurgusal yapısı, alışılmış yapıların dışındadır ve eseri okumaya başlayan okurun ilk dikkatini çeken hususlardan biridir. Tematik açıdan ise sürgünlük, anadile özlem, çeşitli tarihi olaylar ile masalların, halk anlatılarının önemli motiflerinin yazar tarafından işlendiği tespit edildiArticle KÜRT EDEBİYATINDA MANZUM BİR FIKIHNAME: MELA EBDULCELÎLÊ BOTÎ’NİN RÎSALETU SEFÎNETU’L-EKRAD İLA SEBÎLİ’R-REŞAD/SEFÎNA KURDAN Jİ BO EHLÊ BAJAR Û GUNDAN ADLI ESERİ(2016) Acar, Hayrullah; 02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiKlasik Kürt Edebiyatı klasik doğu edebiyatları gibi referansını İslam dininden alan bir edebiyattir. Bu edebiyatta şiir sadece sanat için yazılmaz. Bir çok eser dinî konuların öğretilmesi maksadıyla manzum olarak kaleme alınmıştır. Fıkıh konusunda yazılmış ve her müslümanın bilmesi gereken bilgileri içren eserler ilmihal olarak adlandırılırlar. Klasik doğu edebiyatlarında bu tür eserler kolayca ezberlenmeleri amacıyla manzum bir şekilde yazılmışlardır. Klasik Kürt edebiyatında bu amaçla yazılmış eserler şimdiye kadar akademik bir bakışaçısıyla değerlendirilmemiştir. Bu eserlerin edebi bir açıdan değerlendirilmemiş olması bir eksikliktir. Risaletu Sefînetu'l-Ekrad Îla Sebîlu'r-Reşad/ Sefîna Kurdan Ji Bo Ehlê Bajar û Gundan bu alanda yazılmış orijinal bir Kürtçe eserdir. Bu makalede genel olarak bu konuda yazılmış eserler ve özellikle Mele Ebdulcelîlê Botî tarafından yazılan Rîsaletu Sefînetu'l-Ekrad inceleme konusu yapılmıştır. Bu bağlamda eserin metni metin kritiği tekniği ile ve iki nusha arasındaki farklar gösterilerek hazırlanmış olup, metinden önce konuyla ilgili metnin şekil ve içerik bakımından değerlendirmesini içeren bilgiler de verilerek, analitik bir değerlendirme yapılmıştırArticle Melayê Cizîrî Bibliyografyası(2017) Adak, Abdurrahman; Hayrullah Acar; Abdurrahman Adak; 02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiMelayê Cizîrî'nin divanı klasik Kürt edebiyatında en ünlü ve en yaygın edebî eserlerden bir tanesidir. Bundan dolayı divanının birçok elyazma nüshası, kitap baskısı, divan şerhi ve çevirileri mevcuttur. Özellikle son dönemlerde Mela ve divanıyla ilgili birçok araştırma yapılmıştır. Bunu rahatlıkla ifade edebiliriz ki klasik Kürt edebiyatında Mela ve divanıyla ilgili çalışmalar bibliyografik ve literatür olarak ileri bir seviyeye ulaşmıştır. Bu makale Mela ve divanıyla ilgili bibliyografik bir çalışmadır. Bu araştırmanın amacı Melayê Cizîrî ile ilgili yapılan çalışmaları akademik bibliyografya çerçevesinde tespit etmek, toplamak ve tanıtmaktır. Cizîrî ile ilgili yapılan geçmişteki çalışmalar, akademik bazı önemli çalışmaların tanıtımı, sistematik bir şekilde bibliyografik listelerin hazırlanması bu makalenin temelini oluşturmaktadır. Bibliyografya bu çalışmada şu başlıklar altında incelenmiştir: Elyazma nüshalar ve kitap baskıları, Mela ile ilgili araştırma kitapları, Mela'nın divan şerhleri, lisanüstü tezleri, makale ve ansiklopedi maddeleri, sempozyum ve konferans tebliğleri ile popüler edebiyat ve kültür dergileriArticle Mevlevîliğin kuruluş dönemi (xvı. yüzyıl) Gülşenî Şairler üzerindeki etkisi: İbrâhîm Gülşenî, Usûlî ve Za’fî örneği(2011) Adak, Abdurrahman; 02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiGülşeniyye tarikatı, Mevleviyye tarikatından önemli ölçüde etkilenen bir tarikattır. Gülşeniyye tarikatının kuruluşundan sonra, her iki tarikat arasında önemli bir iletişim ve etkileşim gerçek leşmiştir. Özellikle her iki tarikata mensup şairler arasındaki ilişki daha çok dikkat çekmektedir. Bu çalışmada Esrâr Dede (ö. 1211/1796)’nin Tezkire-i Şu’arâ-yı Mevleviyye’sinde Gülşenîlerle irtibata geçtiği söylenen Mevlevî şairler üzerinde durulmuştur. Bunlar Semâ’î Sultân Dîvânî, Yu suf Sineçâk, Garîbî, Şâhidî, Günâhî, Derûnî, Şuhûdî, Arşî, Bekayî, Vehbî ve Enîs Receb Dede’dir (on bir şair). Çalışmada bu şairlerin Gülşenîler ile olan irtibatı çerçevesinde her iki tarikat ara sındaki irtibat hakkında önemli sonuçlara varılmıştır.Article POSTMODERN DİL ANLAYIŞI EKSENİNDE GÖÇMÜŞ KEDİLER BAHÇESİ KİTABI(Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2018) Akman, İlyas; 02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiPostmodern düşüncenin en fazla önemsediği olgulardan biri dildir. Postmodernler, yaşamı ve özneleri, dilin bir ürünü olarak değerlendirirler. Onlar, dilden önce beden diye bir şeyin dahi olduğuna inanmazlar. Çalışmamızda, postmodernizmin önemli kuramcılarının dile yükledikleri anlamı ayrıntılı olarak ortaya koymaya çalıştık. Öte yandan dil, yapısı gereği sabit, mutlak, değişmez değildir. O, esnek ve kaygan bir zemine sahiptir. Yaşam ve özneler bu tarz kaygan bir zemine çekildiğinde, sağa sola savrulan bir yapıya bürünürler. Bundan dolayı postmodern düşünürler, dönem insanının, heyacanlı ama tehlikeli bir hayata sahip olduğunu dillendirirler. Dilin alanına çekilen yaşam ve özneler istikrardan uzaktırlar. Dilin istikrarsız durumu, sanata doğrudan yansır. Postmodern dönemde, belli sınırlara hapsedilmiş, sınırlı göndergesi olan anlamlara/yapılara yer verilmez. Bunun aksine, tüm sınırlardan arındırılmış, her türlü kısıtlanımlardan uzak tutulmuş anlamlar/yapılar muteberdir. Bunun için postmodern metinler, kâhinlerin alanı olarak tanımlanır. Yazarlar, metinleri oluştururken sabit, sınırlı anlama gelecek yapılar yerine, her okuyanın farklı yönlere çekebilecekleri yapılar kurmanın gayreti içerisine girerler. Postmodern dilin yapısından dolayı, bu dönemin eserlerinin anarşik bir yapısı vardır. Metinler, alışılmış okuma biçimlerine karşılık da vermezler. Bilge Karasu, Göçmüş Kediler Bahçesi adlı kitabındaki öyküleri, postmodern dil anlayışı ekseninde var eder. Biz de çalışmamızda, Bilge Karasu’nun söz konusu öykülerini, postmodern dilin hangi özellikleri üzerinden var ettiğini ortaya koymaya çalıştık.