TR-Dizin İndeksli Yayınlar Koleksiyonu
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.12514/1836
Browse
Recent Submissions
Article Diyarbakır’ın Destinasyon Rekabetçiliğinin Turizm Paydaşları Tarafından Değerlendirilmesi(2025) Ataman, Doğan; Özaltaş Serçek, Gülseren; Ates, Cüneyt; Rectorate / Rektörlük; 11.03. Department of Tourism Management / Turizm İşletmeciliği Bölümü; 11. Faculty of Tourism / Turizm Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiDestinasyonların daha büyük pazar payları elde etmesinde destinasyon rekabet gücü önemli bir unsurdur. Turizm yöneticileri ve uygulayıcıları, destinasyonun rekabet avantajlarını tespit etmeli ve bu tespitlerden yola çıkarak destinasyonun rekabetçi konumunu analiz etmelidir. Ülkelerin veya destinasyonların turizm sektöründen ne ölçüde yararlanabileceği ulusal ve uluslararası pazardaki rekabetçi konumuna bağlıdır. Bu bilgiler ışığında bu araştırmanın amacı, Diyarbakır’ın destinasyon rekabet gücünün turizm paydaşları tarafından değerlendirilmesi ve katılımcıların destinasyon rekabet gücü algılamaları arasında farklılık olup olmadığının belirlenmesidir. Bu araştırmanın önemi, destinasyon politika yapıcılarına rehberlik etmektir. Araştırmanın amacı doğrultusunda, Diyarbakır destinasyonunda yer alan turizm paydaşlarına yüz yüze anket yöntemiyle uygulanan 403 adet anket formu vasıtasıyla elde dilen verilere tanımlayıcı istatistikler ve farklılık analizleri uygulanmıştır. Yapılan analizler sonucunda, Diyarbakır’ın destinasyon rekabetçiliği konusunda genel olarak güçlü unsurlara sahip olduğu ve bu unsurlar içerisinde birinci derecede önemli unsurların doğal kaynaklara, ikinci derece önemli unsurların destek kaynaklara dayandığı saptanmıştır. Araştırmanın bir diğer sonucuna göre, destinasyon rekabetçiliği yapılarından doğal kaynaklar ile yapay kaynaklar, destek kaynaklar, destinasyon yönetimi, durumsal koşullar ve talep koşulları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık ortaya çıkmıştır.Article Deprem Sonrası Adıyaman Gölbaşı’na Dair Gözlemler ve Mimarlık(2025) Işık, Rojat AksoyÖnlenemeyen doğal afetlerden/tehlikelerden sayılan deprem, yerkabuğundaki kırılmalardan dolayı ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayıldıkları ortamları sarsan hareketlerdir. Deprem kuşağında yer alan Türkiye’de depremler kaçınılmaz bir gerçeklik olarak karşımıza çıkmaktadır. Günümüze kadar Türkiye’de birçok deprem yaşanmış ve yaşanmaya devam edecektir. Son zamanlarda yaşanan depremler arasında 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan Kahramanmaraş’ta 7.7 (Pazarcık merkezli) ve 7.6 (Elbistan merkezli) şiddetindeki depremler gelmektedir. Pazarcık merkezli bu depremden merkez üs ve çevresinde yer alan 11 il (Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Malatya, Diyarbakır, Adana, Kilis ve Elâzığ) çok etkilenmiştir. Yüksek şiddetli olan bu deprem, buralardaki birçok yerleşimi ve yapıyı çok etkilemiştir. Çalışma kapsamına bu depremlerden çok etkilenen yerleşim yerlerinden biri olan Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesi alınmıştır. Gölbaşı’na 26 Nisan 2023 tarihinde (depremden 79 gün sonra) MAÜ Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölüm hocaları, MYO İnşaat Teknolojisi hocası (İnş Müh.) ve öğrencilerle gidilip yerinde gözlemler ve incelemeler yapılmıştır. Gözlem ve inceleme yapılan yerler Gölbaşı Merkeze bağlı Fatih ve Yeni mahallelerdir. Araştırmanın temel amacı, bu hasarların nedenlerini anlamak ve deprem-mimarlık ilişkisini irdelemektir. Yapılan gözlemler, birçok yapının zemin sıvılaşması nedeniyle hasar gördüğünü, bunun yanı sıra yapısal hasarların da önemli boyutlarda olduğunu göstermiştir. Literatür taraması, mimarlık ve deprem ilişkisi üzerine yeterli çalışma yapılmadığını ortaya koymaktadır. Bu durum, deprem sonrası yapı tasarımı ve inşaat süreçlerinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Bu çalışmanın sonuçları, gelecekteki depremlere karşı daha dirençli yapılar inşa edilmesi için mimari yaklaşımların geliştirilmesine katkı sağlayabilir. Sonuç olarak, bu tür araştırmalar, deprem sonrası hasar tespitinin yanı sıra, yapısal tasarımın iyileştirilmesi adına önemli veriler sunmaktadır. Türkiye gibi deprem kuşağında yer alan ülkelerde, mimarlık ve mühendislik disiplinlerinin birlikte çalışarak daha güvenli bir yaşam alanı yaratma çabası büyük önem taşımaktadır.Article Sınıf Öğretmenlerinin Beden Eğitimi ve Oyun Dersinde Karşılaştıkları Problemler(2025) Akkuş Uçar, Mine; Uçar, Mine Akkuş; 13.03. Department of Physical Education and Sports / Beden Eğitimi ve Spor Bölümü; 13. School of Physical Education and Sports / Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiBu araştırmanın temel amacı, sınıf öğretmenlerinin beden eğitimi ve oyun derslerinde karşılaştıkları problemleri incelemektir. Çalışmaya, 2023-2024 eğitim öğretim yılında Mardin Artuklu’da bulunan Millî Eğitim Bakanlığı bağlı 39 ilköğretim okulunda çalışan 141’i kadın 121’i erkek olan toplam 262 sınıf öğretmeni dahil edilmiştir. Öğretmenlere, iki bölümden oluşan ve toplamda 27 adet soru içeren soru sorulmuştur. Elde edilen verilerin istatistiksel analizinde yüzde (%) ve ortalamaları, tanımlayıcı istatistikler frekans (f), ANOVA analizi, bağımsız gruplar t testi yapılarak anlamlılık düzeyi p ˂0,05 olarak kabul edilmiştir. Yapılan bu araştırmada elde edilen bulgulara göre, önemseme problemleri alt boyutu için ortalama değerlerden en yüksek puan aldığı tespit edilmiştir (3,59±0,50). Uygulama problemleri ise (3,48±0,39) değerle önemseme problemlerinden sonra katılımın en yüksek olduğu alt boyut olarak bulunmuştur. Fiziksel problemler (2,68±0,81) ve formasyon problemleri (2,94±0,55) alt boyutlarının ise birbirine yakın olduğu görülmektedir. Fiziksel problemlerine ilişkin ortalama değerlerin (2,68±0,81) en düşük puan alan alt boyut değeri olduğu görülmüştür. Bu durum da bu alt boyuta ilişkin katılımın en az puan alan değer olduğu tespit edilmiştir. Bu araştırmanın sonucunda sınıf öğretmenlerinin beden eğitimi ve oyun dersinde karşılaştıkları problemlerin başında önemseme problemlerinin yer aldığı tespit edilmiştir.Article Türk Sinemasının İlk Kıbrıs Filmi Kıbrıs’ın Belası Kızıl Eoka’da Terör ve Şiddet Olaylarının Temsili(2025) Işık, Mehmet; Department of Radio, Television, and Cinema / Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü; 03. Faculty of Fine Arts / Güzel Sanatlar Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiBu çalışmada Kıbrıs’ta yaşanan terör ve çatışma olaylarını konu alan ilk Türk filmi, Kıbrıs’ın Belası Kızıl EOKA’nın az bilinen öyküsü anlatılmış ve filmde terör ve şiddet olaylarının nasıl temsil edildiği incelenmiştir. Önce arşiv belgeleri ile Türker İnanoğlu, Sezer Sezin gibi tanıkların konuşmaları ve hatıraları birlikte değerlendirilerek filmin az bilinen öyküsü ayrıntılı olarak ortaya çıkarılmış ardından filmler nitel içerik analizi yöntemiyle çözümlenmiştir. Yapılan çözümleme neticesinde filmde Ali ve ailesinin direniş öyküsü üzerinden tüm Kıbrıs Türklerine onlar gibi davranarak EOKA saldırıları karşısında direnmeleri, topraklarını terk etmemeleri ve onurlu bir yaşam savaşı vermeleri çağrısının yapıldığı tespit edilmiştir. Filmin kendisinden sonra çekilen filmlerden farklı olarak dini referanslar ve Türkiye’ye yönelik destek çağrılarına yer vermediği, filmde karşıtlıkların filmin çekildiği dönemde Kıbrıs’a yönelik Türk dış politikasının temel tezi olan “taksim” görüşüne uygun şekilde doldurulamaz derinlikte inşa edildiği görülmüştür. Filmde, karşıtlık ve dışlamaların derin olmasının Kıbrıslı Türklere yönelik direniş çağrısının güçlü olmasını beraberinde getirdiği sonuçlarına ulaşılmıştır. EOKA saldırılarının vahşeti ve bundan cesaret alan Rumların Türk komşularının sularını keserek selamlarını bile almaması, Kıbrıs Türklerinin karşı karşıya kaldıkları tehlikenin büyüklüğünü dolayısıyla da birleşme ihtiyacının aciliyetini ortaya koyduğu, karşı karşıya kalınan tehlike karşısında Kıbrıslı Türkler Ali ve geniş ailesi gibi canlarını ve topraklarını korumak için mücadele etmeye çağrıldığı belirlenmiştir.Article Examining Cyberbullying and Digital Citizenship of High School Students(2025) Göksu, İdris; Alakuş, Hacer; 02.04. Department of Educational Sciences / Eğitim Bilimleri Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiÇalışmanın amacı: Bu araştırma lise öğrencilerinin siber zorbalıkları ile dijital vatandaşlıkları arasındaki ilişkiyi tespit etmeyi amaçlamaktadır. Ayrıca siber zorbalık ile dijital vatandaşlık puanlarının çeşitli sosyodemografik değişkenlere ve teknoloji kullanım durumuna göre nasıl farklılaştığını ortaya koymaktır. Materyal ve Yöntem: Bu çalışmada ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Bu çalışmanın verileri, 2022 yılında XXX ilinde altı farklı okuldan 13-18 yaşındaki 204 lise öğrencisinden toplanmıştır. Cronbach Alpha güvenirlik katsayısı siber zorbalık için .94, dijital vatandaşlık için .79 olarak hesaplandı. Veriler, korelasyon analizi, t-testi ve tek yönlü ANOVA kullanılarak analiz edilmiştir. Bulgular: Bulgulardan elde edilen sonuçlara göre öğrencilerin siber zorbalıkları ile dijital vatandaşlıkları arasında istatistiki olarak anlamlı bir ilişki olmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca öğrencilerin siber zorbalık puanları cinsiyete göre farklılaşmamaktır. Ancak kadın öğrencilerin dijital vatandaşlık puanlarının erkek öğrencilerden istatistiki olarak anlamlı düzeyde daha yüksek olduğu ortaya çıkmıştır. Aile gelir düzeyi daha yüksek olan öğrencilerin siber zorbalık düzeyinin de daha yüksek olduğu, dijital vatandaşlığın ise gelir düzeyine göre farklılaşmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca telefon kullanan lise öğrencilerinin dijital vatandaşlık puanları kullanmayanlara göre anlamlı düzeyde daha yüksek olduğu bulunmuştur. Facebook kullananların siber zorbalık puanları, kullanmayanlara göre anlamlı düzeyde daha düşük çıkmıştır. Twitter, Facebook ve Instagram kullanan öğrencilerin ise kullanmayanlara göre dijital vatandaşlık puanları anlamlı düzeyde düşük çıkmıştır. Son olarak WhatsApp kullananların dijital vatandaşlık puanları kullanmayanlara göre anlamlı düzeyde daha yüksek bulunmuştur. Önemli Vurgular: Dijital vatandaşlık ile siber zorbalık arasında istatistiki olarak anlamlı bir ilişki yoktur. Ayrıca siber zorbalık cinsiyete göre farklılaşmamaktadır. Ancak, kadın öğrencilerin dijital vatandaşlık puanları erkek öğrencilerden daha yüksek çıkmıştır. Aile geliri yüksek olan öğrencilerin siber zorbalık puanları, aile geliri düşük olanlardan daha yüksek çıkmıştır. Facebook kullanan öğrencilerin siber zorbalık puanları ise kullanmayanlardan daha yüksek çıkmıştır. Son olarak Facebook, Twitter ve Instagram kullananların dijital vatandaşlık puanlarının kullanmayanlardan daha düşük olduğu tespit edilmiştir.Article Investigation of the Protective Effect of Thymbra Spicata L. var Spicata and Cyclotrichium Origanifolium on Bladder in Experimental Traumatic Spinal Cord Injury(2025) Deveci, Engin; Nas, Cemal; Keşim, Dilek Aygün; Direk, Figen Koç; Yokus, Beran; Karabaş, Sibel Ateşoğlu; Tuncer, Mehmet CudiAmaç: Spinal kord yaralanmaları, genellikle travma sonrası vertebral kolonda meydana gelen kırıklar, çıkıklar, bağ yaralanmaları ve yırtılmalar sonucunda oluşan hasarları kapsamaktadır. Bu yaralanmalarda komplikasyonların en sık görüldüğü organlardan biri mesanedir. Thymbra spicata L. var spicata (zahter) ve Cyclotrichium origani- folium (dağ nanesi) bitkilerinin yüksek biyolojik potansi- yele sahip olduğu; ekstraktlarının antioksidan özellikleri sayesinde oksidatif stresin neden olduğu hastalık riskini azalttığı ve tedavide önemli bir rol oynadığı bilinmek- tedir. Bu çalışmada, zahter ve dağ nanesi ekstraktlarının spinal kord yaralanması sonrası mesane disfonksiyonları üzerindeki potansiyel tedavi edici ve koruyucu etkilerinin araştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Çalışmada, ağırlıkları 250-300 g arasında değişen toplam 36 adet Wistar Albino erkek sıçan, her grupta altı sıçan ola- cak şekilde altı gruba ayrılmıştır: Grup 1 (kontrol), Grup 2 (zahter), Grup 3 (dağ nanesi), Grup 4 (travma), Grup 5 (travma + zahter), Grup 6 (travma + dağ nanesi). Trav- ma gruplarında omuriliğe ağırlık düşürme yöntemi uygu- lanarak travma modeli oluşturulmuştur. Bir haftasının sonunda, tüm sıçanlardan idrar örnekleri alındıktan sonra, ketamin anestezisi altında sakrifiye edilerek mesane doku- ları alınmıştır. Mesane dokularında histopatolojik değişik- likler incelenmiştir. Bulgular: Deneysel araştırma sonucunda, zahter ve dağ nanesi eks- traktlarının spinal kord yaralanmasına bağlı gelişen me- sane hasarına karşı kısmen etkili olduğu saptanmıştır. Zahterin etkinliğinin, biyokimyasal ve histopatolojik bulgular doğrultusunda, oksidatif stres ve inflamatuar be- lirteçler üzerindeki etkisinin dağ nanesine kıyasla daha yüksek olduğu gözlemlenmiştir. Sonuç: Sonuç olarak, deneysel modellerin artmasıyla birlikte bitki ekstraktlarının tedavi amaçlı kullanımının yaygınlaşabi- leceği ve insan sağlığı üzerinde olumlu etkiler sağlayabi- leceği düşünülmektedir.Article Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğrencilerinin İnfertiliteye Yönelik Tutumları ve Yardımcı Üreme Tekniklerine Yönelik Görüşleri(2025) Bayram Değer, Vasfiye; 09.01. Department of Nursing / Hemşirelik Bölümü; 9. Faculty of Health Sciences / Sağlık Bilimleri Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiÖz Amaç: İnfertilite özellikle toplumsal baskı boyutu ile önemli bir sağlık sorunudur. Bu araştırma sağlık bilimleri fakültesi hemşirelik, ebelik ve beslenme/diyetetik bölümlerinde okuyan öğrencilerin infertiliteye yönelik bilgi düzeyleri ile tutumlarını incelemek amacıyla planlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Tanımlayıcı ve kesitsel tipte olan bu araştırma bir üniversitenin sağlık bilimleri fakültesinin 2022- 2023 bahar yarıyılının üç bölümünde öğrenim gören 729 öğrenci ile tamamlanmıştır. Araştırmanın verileri Google anket form aracılığıyla toplanmış olup, veri formu üç bölümden oluşmaktadır. Araştırma için gerekli etik ve kurum izinleri alınmıştır. Bulgular: Araştırmaya dâhil edilen öğrencilerin “yaş” ortalaması 22,730±2,227 olarak saptanmıştır. Öğrenciler %33,6 erkek, %66,4 ile kadın olarak dağılmaktadır. Öğrencilerin %37,6’sı hemşirelik, %33,5’i beslenme ve diyetetik, %28,9’u ebelik bölümünde öğrenim görmektedir. Öğrencilerin infertiliteye yönelik tutum ölçeği toplam puan ortalaması 49,10±7,51 olarak saptanmıştır. Araştırmamızda infertiliteye yönelik tutum ölçeği toplam puan ortalamaları bölüme göre anlamlı farklılık göstermektedir. Sonuç: Öğrencilerin İnfertiliteye Yönelik Tutum Ölçeği toplam puan ortalamaları literatüre göre daha yüksek bulunmuştur.Article Examination of the Inhibition Effect of Extracts of Berberis crataegina Fruit on Elastase, Xanthine Oxidase, Tyrosinase, and Calcium Oxalate Crystal(2025) Ercan, LeylaÇeşitli bitki ve bitki kısımlarının enzimler ve böbrek taşları üzerindeki etkisi üzerine araştırmalar yapılmaktadır. Kalsiyum oksalat kristali, idrar sistemine zarar veren böbrek taşlarının ana bileşenidir ve hem cerrahi operasyonlara hem de maddi sıkıntılara neden olabilir. Ayrıca bazı enzimlerin aşırı çalışması birçok sağlık sorununa yol açabilir. Örneğin ürik asit kristallerinin birikmesinden kaynaklanan hiperürisemi de dahil olmak üzere birçok hastalık, ksantin oksidaz enziminin aşırı aktivitesinden kaynaklanabilir. Ayrıca cilt yaşlanmasına karşı koruma sağlayan araştırma alanlarından biri de elastaz aktivitesinin azaltılmasıdır. Gıda ve kozmetik alanında da tirozinaz enzimini baskılayarak pigmentasyonun önlenmesine yönelik çalışmalar yürütülmektedir. Bu nedenle aşırı aktivitesi çeşitli rahatsızlıklara neden olan bu enzimlerin inhibitörü olarak kullanılabilecek bitkisel ilaçlar dikkat çekmektedir. Bu çalışmada Berberis crataegina'nın iki farklı meyve ekstresinin (metanol ve etanol) kalsiyum oksalat kristalleri ve ksantin oksidaz, elastaz ve tirozinaz enzimleri üzerindeki in vitro inhibisyon etkisi araştırıldı. Ayrıca monomerik antosiyaninlerin miktarı ve toplam fenolik ve flavonoid içerikleri de değerlendirildi. B. crataegina meyvesinin her iki ekstrenin de kalsiyum oksalat kristallerinin oluşumunu engellediği gözlendi. Bununla birlikte, etanol ekstresinin, ksantin oksidaz, elastaz ve tirozinaz enzimlerini inhibe etmede metanol ekstresinden daha iyi performans gösterdiği bulunmuştur. Tüm bu özellikleri nedeniyle B. crataegina meyvesi gıda, kozmetik ve sağlık uygulamalarında etkin bir şekilde kullanılabilecek doğal kaynaklardan biridir.Article Motivations of Women Entrepreneurs in the Food and Beverage Sector: the Case of Türkiye(2025) Yiğit, Serkan; 11.01. Department of Gastronomy and Culinary Arts / Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü; 11. Faculty of Tourism / Turizm Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiThis study aims to reveal the factors that motivate women entrepreneurs to become entrepreneurs in the food and beverage sector in Türkiye. Qualitative research approach was adopted to examine these motivations of the women entrepreneurs in depth. Within the scope of the study, interviews were held with 18 participants between December 10, 2023 and January 25, 2024. The research used a semi-structured interview form as a technique for collecting data. As a result of analyzing the data obtained within the scope of the interviews, five dimensions were revealed that motivate women entrepreneurs to become entrepreneurs in the food and beverage sector in Türkiye. These dimensions; to own their own business, financial independence, skills' adjustment to the sector, family, friend recommendations and encouragement, and the attraction of the food and beverage sector. In the conclusion phase of the research, assessments were conducted based on the results, and recommendations were developed.Article Türkiye’de Üretim Yönetimi Eğitiminde Sürdürülebilir Üretimin İşlenme Düzeyinin Belirlenmesi(2025) Akdag, RecepGelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılayabildikleri yaşanabilir bir dünyanın devamı için sürdürülebilirliğin önemi her geçen gün artmaktadır. Dünya nüfusunun giderek arttığı, doğal kaynakların azaldığı ve atıkların doğal dengeyi bozduğu bir durumda sürdürülebilir üretim ve tüketimin önemi artmaya devam etmektedir. Bu konudaki bilincin oluşabilmesi temel eğitimden başlanarak yükseköğretim programlarında bu konunun ele alınmasıyla mümkündür. Bu kapsamda bu çalışmanın amacı, Türkiye’deki üniversitelerin işletme programlarındaki üretim yönetimi dersinde sürdürülebilir üretimin ne düzeyde ve hangi boyutlarda el alındığının belirlenmesidir. Bu amaçla, devlet ve vakıf üniversitelerinde üretim yönetimi dersini veren öğretim elemanlarından anket yöntemi ile veri toplanmıştır. Literatürden derlenen anket, öğretim elemanlarına e-posta ile gönderilmiştir. Anketi yanıtlayan öğretim elemanları araştırmanın örneklemini oluşturmuş, anketlere verilen yanıtlar SPSS paket programıyla analiz edilmiştir. Analiz soncunda elde edilen bulgulara göre, üretim yönetimi dersini veren öğretim elemanlarının yarıdan fazlasının (%60.5) ders kaynaklarında “sürdürülebilir üretim” ayrı bir konu/ünite olarak yer almamakta ve %59.3’ü tarafından ayrı bir konu/ünite olarak anlatılmamaktadır. Ayrıca işletme programlarının bulunduğu fakülte ve üniversitelerdeki sürdürülebilirlik uygulamalarının yeterli düzeyde olmadığı sonucuna varılmıştır.Article Mardin'in Güncel Kentleşme Pratiklerine ve Kamusal Olanaklarına İlişkin Bir Değerlendirme(2025) Çelebioğlu, Berat; Çelebioğlu, Berat; 08.02. Department of Architecture / Mimarlık Bölümü; 08. Faculty of Engineering and Architecture / Mühendislik Mimarlık Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiMardin, kentsel sit alanı olan Eski Kent ve 1990’lı yıllarla birlikte kentleşme özelliği göstermiş Yeni Kent’ten oluşan farklı iki yerleşme dokusu barındırmaktadır. Sosyo-mekânsal özellikleri, gündelik yaşam ve konut üretme biçimi bakımından farklılaşan bu iki yerleşim bölgesi, 2000 yılından günümüze artan bir ivmeyle farklı amaçlarla ama benzer yıkıcılıkta kentleşme kararlarına maruz kalmaktadır. Bu çalışma, Mardin güncel kentleşme pratiklerine dair bir çerçeve çizmeyi ve kamusal olanakların önemini tartışmayı amaçlamıştır. Kamusal olanakların geliştirilmesinin bir yolu olarak kentteki mikro toplulukların iş birliği yapması ve kentlilerin gündelik pratikleri içinden önerilerin yaratılması önemlidir. Bu topluluklardan biri, kent için fikir ve projeler üreten Mardin Artuklu Üniversitesi Mimarlık Bölümü öğrencilerinden oluşmaktadır. Çalışma yöntemi, saha çalışmasına; sahada gözlem ve araştırmalara dayanmaktadır. Mardin Artuklu Üniversitesi Mimarlık Bölümü 2019- 2020 Bahar Dönemi Mimari Proje 5-6 ve 2020-2021 Güz Dönemi Mimari Proje 4-5 stüdyolarında, mimarlık bölümü öğrencileri tarafından geliştirilen projeler çalışmanın verilerini oluşturmuştur. Sonuç olarak, Mardin’in güncel kentleşmesine dair sorunlar tespit edilmiş ve öğrenciler tarafından geliştirilen projeler ışığında Mardin için yeni kamusal olanaklar tartışılmıştır.Article The Mediating Role of Green Transformational Leadership in the Effect of Green Organizational Culture on Organizational Commitment(2025) Kurnaz, Gazi; Department of Management / İşletme Bölümü; 04. Faculty of Economics and Administrative Sciences / İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiLiteratür incelendiğinde, yeşil örgüt kültürünün örgütsel bağlılık üzerindeki etkisinde yeşil dönüştürücü liderliğin aracılık etkisini inceleyen benzer bir çalışmaya rastlanılmamıştır. Bu nedenle bu çalışma, bu araştırma boşluğunu doldurarak, işletmelere yeşil çevre bilinci geliştirmede yaratıcı bir araştırma çerçevesi geliştirmektedir. Bu çalışmanın amacı, yeşil örgüt kültürünün örgütsel bağlılık üzerindeki etkisinde yeşil dönüştürücü liderliğin aracılık etkisinin belirlenmesidir. Bu amaç kapsamında Mardin ilinde faaliyet gösteren üretim işletmelerinden veriler toplanmıştır. Araştırmada tesadüfi olmayan yöntemlerden kolayda örneklem yöntemiyle veriler elde edilmiştir. Katılımcılardan toplanan geçerli 388 anket analizlerde kullanılmıştır. Araştırma için toplanan veriler, Yapısal Eşitlik Modellemesi teknikleri ile analiz edilmiştir. Analiz sonucunda; yeşil örgüt kültürünün örgütsel bağlılık ve yeşil dönüştürücü liderlik üzerinde pozitif yönde anlamlı etkilerinin olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca çalışmada yeşil örgüt kültürünün örgütsel bağlılık üzerindeki etkisinde yeşil dönüştürücü liderliğin kısmi aracılık etkisinin olduğu saptanmıştır.Article Exploring the Impact of Social Climate on Job Satisfaction: A Comprehensive Analysis(2025) Kılıç, Cumali; İzci, Yakup; Department of Management / İşletme Bölümü; 04. Faculty of Economics and Administrative Sciences / İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiÖrgütlerde oluşturulan sosyal iklim, çalışanların motivasyonunu, bağlılığını ve performansını etkileyerek doğrudan iş tatminini etkileyebilir. Çalışanlar arasındaki iş tatmini düzeyi hem bireysel hem de örgütsel olarak çok önemlidir. Bir örgütün sosyal iklimi yönetme ve geliştirme becerisi, çalışanların iş tatminini artırmak ve dolayısıyla örgütsel performansı iyileştirmek için esastır. Bu nedenle, bu çalışma örgütler içinde sosyal iklimin iş tatmini üzerindeki etkisini anlamak için kapsamlı bir inceleme ve yeni bir bakış açısı sunmayı amaçlamaktadır ve örgütlerin çalışanlarını etkileyen sosyal iklim faktörlerini anlamalarına ve iş tatminini artırmak için etkili stratejiler geliştirmelerine yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Mardin Artuklu Üniversitesi'ndeki 320 çalışandan toplanan verileri kullanarak araştırma, sosyal iklimin çeşitli boyutlarını ve iş tatmini üzerindeki etkilerini değerlendirmektedir. Bulgular, kişilerarası uyum, örgütsel destek, mesleki dayanışma ve iş dışı ilişkiler gibi sosyal iklim faktörlerinin daha yüksek iş tatmini düzeyleriyle anlamlı ve negatif bir şekilde ilişkili olduğunu ortaya koymaktadır. Bu nedenle, çalışma ayrıca iş tatmini ile grup içi iletişim arasında pozitif bir korelasyon ortaya koymaktadır. Ayrıca, iş etiği ile iş tatmini arasında bir ilişki bulunamamıştır. Bu sonuçlar, sosyal iklimin belirli yönlerini iyileştirmenin çalışan tatminini ve dolayısıyla örgütsel performansı artırabileceğini göstermektedir. Bu nedenle, bu çalışmanın sonuçları değerli içgörüler sunar ve yöneticilerin iş dünyasında sosyal iklim yönetimiyle ilgili bilinçli stratejik kararlar almaları için önemli bir rehberlik görevi görebilir. Çalışma ayrıca, kuruluşlardaki sosyal iklimi etkili bir şekilde yönetmenin kritik önemini vurgulayarak, bu tür çabaların daha destekleyici, motive edici ve nihayetinde tatmin edici bir iş yeri ortamını nasıl teşvik edebileceğini ve bunun da çalışanların refahını ve genel örgütsel başarıyı artırabileceğini vurgulayarak sona ermektedir.Article “Are You Ready to Bear Witness?”: Memory of Cinema in the Silence of Others(2025) Kaya, Arda; Department of Radio, Television, and Cinema / Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü; 03. Faculty of Fine Arts / Güzel Sanatlar Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiSinema filmleri ilk gösterimlerinden bu yana belge bırakma işlevi de görmektedirler. Yaşamın bu şekilde kaydedilmesi aynı zamanda sinemanın tanık olma özelliğine de yapılan bir vurgudur. Sinema filmleri aracılığıyla toplumlar genellikle tanık olmadığı olaylara senaryolar veya belge görüntüler aracılığıyla tanık edilirler. Belgeseller de bu şekilde tanık olmayı sağlayan film türlerindendir. “Diğerlerinin Sessizliği” (Carracedo ve Bahar, 2018) adlı belgesel filmde İspanya’da Franco dönemindeki toplumsal travmalara şahit olan kişiler ve onların ülkedeki “Unutma Anlaşması”na karşı gösterdikleri mücadele anlatılmaktadır. Filmde yönetmen de bu sürece dahil olmuştur. Bu durum toplumsal travmaların sinemada nasıl temsil edildiği ve filmlerin hatırlama aracına nasıl dönüştüğünü göstermesi bakımından oldukça önemlidir. Bu çalışmanın amacı sinemanın belgesel film aracılığıyla tanık belleğini nasıl oluşturduğunu ortaya koymaktır. Araştırmada yöntem olarak tematik analiz kullanılacaktır. Araştırma sonucunda belgeleme aracı olarak sinemanın geçmişe dair anlatılara toplumları nasıl tanık ettiğine dair önemli sonuçlara varılmıştır. Yine bu çalışmadan yola çıkarak önerilebilecek en önemli şeylerden biri geçmiş anlatılarının aslında sadece geçmişin değil aynı zamanda geleceğin anlatısı olarak da incelenmesi gerekliliğidir. Araştırma sonucunda belgeselin tanıklıklara başvurarak seyircinin belleğinin oluşumuna katkı sunduğu tespit edilmiştir.Article İlahiyat/İslami İlimler Arapça Lisans Programları: Mevcut Durum, İmkanlar ve Zorluklar(2025) Bala, Sabahattin; 05.02. Department of Philosophy and Religious Sciences / Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü; 05. Faculty of Islamic Sciences / İslami İlimleri Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiBu araştırmada, İlahiyat/İslami İlimler (Arapça) lisans programları konu edilmiştir. Araştırmanın temel amacı, ilk örneği 2011 yılında açılmış olan söz konusu programların hangi fakültelerde yer aldığı, fakültelerin programlara yönelik amaçlarının ne olduğu, program müfredatlarının nasıl içeriklendirildiği, istihdam edilen öğretim üyeleri profili, programlara ayrılan öğrenci kontenjanları ve öğrenci alım şartları gibi hususları tespit etmek ve böylece İlahiyat/İslami İlimler (Arapça) lisans programlarının mevcut durumunu ve temel çerçevesini ortaya koymaktır. Doküman analizi yönteminin kullanıldığı bu araştırmanın bulgularından hareketle elde edilen sonuçlara göre; Arapça lisans programlarını barındıran on iki fakültenin bulunduğu ve bu fakültelerin, program aracılığıyla öğrencilerini İslam’ın temel kaynaklarına, ilmi ve kültürel mirasa, kadim geleneğe ve günümüz uluslararası konjonktüre hâkim birer mümin kişi olarak yetiştirmeyi amaçladığı anlaşılmaktadır. Ancak fakültelerin, amaçlarına ulaşmak için ortak bir müfredat geliştirmedikleri, mevcut müfredatlarda yer alan Arapça derslerinin oran ve içerik açısından farklı şekillerde yapılandırıldığı ve beş dil becerisini geliştirmeye yönelik yapılandırmayı yansıtmadığı anlaşılmaktadır. Arapça lisans programlarını barındıran fakültelerde, Türk akademisyenlerin yanında uluslararası öğretim elemanlarının da istihdam edildiği anlaşılmaktadır. Diğer yandan Arapça lisans programlarına ayrılan kontenjanların hemen her yıl dolduğu ancak öğrenci alımlarına yönelik herhangi bir özel şartın bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bütün bu sonuçlar, araştırmada karşılaştırmalı ve eleştirel bir yaklaşımla yorumlanmış, böylece programların avantaj ve zorlukları tartışılmıştır.Article Sosyal Bilgiler Dersi için Başarı Testi Geliştirme Çalışması (İnsanlar Yerler ve Çevreler Öğrenme Alanı Örneği)(2025) Çakmak, Mürşet; Şahin, Erol; 02.04. Department of Educational Sciences / Eğitim Bilimleri Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiBu araştırmanın amacı, 6. sınıf Sosyal bilgiler dersinin “İnsanlar, Yerler ve Çevreler” öğrenme alanına yönelik geçerli, güvenilir ve standart bir başa-rı testi geliştirmektir. Araştırma kapsamında, Türkiye Cumhuriyeti Milli Eği-tim Bakanlığı tarafından 2018 yılında yayımlanan Sosyal Bilgiler Dersi Öğre-tim Programı temel alınmıştır. Bu çerçevede, ilgili öğrenme alanına ilişkin kazanımlar ve 6. sınıf kazanımlarına ayrılan süreler dikkate alınarak kap-samlı bir madde havuzu oluşturulmuştur. Hazırlanan maddeler, içerik ve yapı geçerliliğini sağlamak amacıyla uzman görüşüne sunulmuş, alınan geri bildirimler doğrultusunda gerekli düzenlemeler yapılmıştır. Düzenlemelerin ardından test, pilot uygulama için hazır hâle getirilmiştir. Pilot uygulama-dan elde edilen veriler, maddelerin ayırt edicilik, güçlük ve güvenilirlik de-ğerlerini belirlemek için analiz edilmiştir. Analiz sonuçlarına göre amaca hizmet etmeyen maddeler testten çıkarılmış ve test yeniden değerlendirilmiş-tir. Son olarak, testin ayırt edicilik, güçlük ve güvenilirlik hesaplamaları tek-rar yapılarak nihai hâli oluşturulmuştur. Araştırmanın sonucunda, öğrenci-lerin “İnsanlar, Yerler ve Çevreler” öğrenme alanındaki akademik başarıla-rını ölçmek üzere geçerli ve güvenilir bir araç olarak kullanılabilecek çoktan seçmeli bir başarı testi geliştirilmiştir.Article Jîn Dergisinde Tarih Yazımı: Bir Milletin Köklerini Aramak(2025) Tarduş, İbrahim; 12.02. Kurdish Language and Culture Programme / Kürt Dili ve Kültürü Programı; 12. Institute of Living Languages / Türkiye’de Yaşayan Diller Enstitüsü; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiKürt gazeteciliği 1898 yılında Kurdistan gazetesiyle başlamış, Rojî Kurd, Hetawî Kurd gibi yayınlarla devam etmiştir. Dönemin birçok Kürt aydını da bu yayınlarda düşüncelerini yazmıştır. Başlangıçta Kürtlerin geleceğini Osmanlı İmparatorluğu'nun geleceğinden farklı görmeyen Kürt aydınlarının Birinci Dünya Savaşı öncesindeki yazıları ve faaliyetleri dikkate alındığında onlardaki Osmanlılık bilinci açıkça görülür. Fakat birçok Kürt genci ve Kürt aydınının Birinci Dünya Savaşı’na Osmanlı saflarında katılmasıyla gazetecilik faaliyetleri dört yıl süreyle durdurulur. Dört yıl sonra Osmanlı, Mondros Mütarekesi’nden sonra savaştan çekilir. Ancak savaştan sonra hem Osmanlılar hem de Kürtler değişmiştir. Mütareke döneminde Osmanlılık duygusu zayıflamış ve Kürtlük duygusu kendini daha açık bir şekilde göstermeye başlamıştır. Bu dönemde aydınlar, halkın hakkını aramak amacıyla dernekler kurmuş ve yayın faaliyetleri yürütmüşlerdi. Jîn yazarları da kendi tarihlerini ve tarihsel köklerini araştırmak amacıyla tarihi metinler kaleme almıştı. Bu çalışmanın amacı Jîn Dergisi'nde yazılan tarihi yazıları, tarih yazımı perspektifinden incelemek ve bu yazıların kendilerine has özelliklerini ortaya çıkarmaktır.Article Dengbêjlik Geleneğinin İcrasında Toplumsal Cinsiyet Kalıpyargılarının Etkileri: Ayşe Şan Örneği(2024) Kaplan, Leyla; 02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesiİnsan sosyal bir varlıktır ve onun içinden çıktığı topluma uyum sağlaması beklenir. Ne var ki içinde yaşadığımız toplumda cinsiyetçi yaklaşımlar oldukça fazladır ve bu yaklaşımlar çoğunlukla kadınların aleyhine olmaktadır. Ayşe Şan, yaşadığı dönemde sesini duyurabilmiş ve etkisi hala da devam eden kadın dengbêjlerdendir. O da hemcinsi birçok kadın gibi cinsiyetçi yaklaşımlara maruz kalmış fakat onlardan farklı olarak bu yaklaşımlara direnip hayallerinin peşinden koşmuştur. Ayşe Şan tüm hayatı boyunca toplumsal cinsiyet kalıpyargıları ile mücadele etmiş, ayakları üzerinde durmuş, aileye, topluma rağmen bir kadın olarak onlarca CD, kaset doldurup konserler vermiştir. Bu çalışmada Ayşe Şan’ın hayatı ve sanatı hakkında bilgi verildikten sonra, toplumsal cinsiyet ve toplumsal cinsiyet kalıpyargılarına değinildi. Daha sonra, Ayşe Şan’ın yaşamı toplumsal cinsiyet kalıpyargıları çerçevesinde incelendi. Sonuç olarak Ayşe Şan’ın tüm hayatı boyunca toplumsal cinsiyet kalıpyargılarına başkaldıran bir kişilik olarak var olduğu ortaya çıkmıştır.Article Kurdîzan - Kurmancî 1 Asta Destpêkê Kürtçe Öğretim Setinin Dil Becerileri Yönünden İncelenmesi(2025) Kurt, Şehmus; 12.02. Kurdish Language and Culture Programme / Kürt Dili ve Kültürü Programı; 12. Institute of Living Languages / Türkiye’de Yaşayan Diller Enstitüsü; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiDil öğretiminin temel materyallerinden biri dil öğretimi amacıyla hazırlanmış kitaplar veya öğretim setleridir. Dil öğretim kitapları hedef dilin ilk elden kaynakları olmanın yanı sıra, o dilin dilbilgisi için de temel referans metinleridir. Ayrıca dil öğretim kitaplarında okuma metinleri, dinleme metinleri, konuşma ve yazma aktiviteleri ile alıştırmalar yer alır. Bunlar dil öğretim sürecinde tutarlılık ve devamlılık sağlar. Dahası dil öğretim kitapları, belirli tema ve üniteler halinde hazırlandıkları için günlük, haftalık ve yıllık plan ve izlence görevi de görürler. Bu çalışmada 2022 yılında yayımlanan Kurdîzan Kurmancî 1Asta Destpêkê Kürtçe öğretim seti dört temel becerisi olan okuma, yazma, dinleme ve konuşma becerilerinin öğretimi yönünden incelenmiştir. Nitel araştırma deseninde doküman analizi yöntemi kullanılan bu çalışmada belirlenen hedef ve alt hedefler doğrultusunda dil becerilerine yönelik etkinlik ve alıştırmaların dağılımı, bu alıştırmaların türü ve sunumu tablo ve grafikler aracılığıyla sunulmuş ve elde edilen veriler analiz edilmiştir. Çalışma sonucunda Kurdîzan öğretim setinde dil becerilerinin dengeli bir dağılımının olduğu görülmüştür. Kitapta çoğunlukta olan okuma becerilerine yönelik etkinlik ve alıştırmaların yanı sıra, dinleme, yazma ve dinleme becerilerinin geliştirilmesine yönelik alıştırmaların da olduğu görülmüştür.Article Ankara Milli Kütüphane Yazmalar Koleksiyonundaki 125 Numaralı Cönk Hakkında Bir İnceleme(2024) Oktay, Adnan; Oktay, Adnan; 02.15. Department of Turkish language and Literature / Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiCönkler, Türk kültürü özelinde Türk halkbiliminin en önemli yazılı kaynaklarındandır. Bilhassa Âşık edebiyatı mensuplarının şiirlerini ihtiva etmesi ve bu ürünlerin kayıt altına alınıp geleceğe aktarılmasında cönkler büyük bir öneme sahiptir. En eskisi XV. yüzyıla ait olan cönklerin XVI. ve XVII. yüzyıllarda sayıları giderek artmıştır. Bilhassa XVIII. asrın ikinci yarısından XIX. yüzyılın sonuna kadar çok sayıda cönk yazılmıştır. Bugün yazma eser kütüphanelerinde muhafaza edilen ve elektronik ortamda araştırmacıların hizmetine sunulmuş olan cönklerin büyük bir kısmının XVIII. ve XIX. yüzyıllara ait olduğu görülmektedir. Cönkler üzerine yapılacak çalışmalar, kaynaklarda ismi geçmeyen birçok âşığın ve eserinin gün ışığına çıkmasına, ilgili şair ve şiirlerin şöhretinin tespitine yardımcı olmaktadır. Bu tür çalışmalar, cöngü tasnif ya da tertip edenlerin şahsında dönemin edebi zevk ve ilgisinin ortaya konulmasına da katkı sunmaktadır. Cönklerle ilgili yapılan çalışmalar, nadir şiirleriyle kaynaklarda zikredilen âşıkların yeni şiirlerinin tespitinde önemli kaynak görevi görmektedir. Böylece cönkler, bir yandan ilgili şairler hakkında daha sağlıklı tespit ve değerlendirmeler yapmaya katkı sunarken öte yandan söz konusu literatürün de güncellenmesine zemin hazırlamaktadır. Bu makale Ankara Milli Kütüphane Yazmalar Koleksiyonunda 06 Mil Yz Cönk 125 demirbaş numarası ile kayıtlı olan cönk hakkında inceleme yapmak amacıyla hazırlanmıştır. Çalışmada araştırma, yazma eser okuma, inceleme ve analiz yöntemleri kullanılmıştır. İçindeki tarihlerden hareketle eserin istinsah tarihi 1881 olarak tahmin edilmektedir. Cöngün müstensihi ya da mürettibi hakkında herhangi bir bilgiye ulaşılamamıştır. Cönkte Ahmedî, Erzurumlu Emrah, Dertli, Âşık Ömer, Gevherî, İzzet, Karacaoğlan, Meftûnî, Sırrî, Abdullah, Nuri, Nazmî, Kerem, Süleyman, Gulâmî ve Yûnus Emre’nin şiirleri bulunmaktadır. Cönkte nazım şekillerinden en fazla koşma, gazel, nazım, dörtlük ve müstakil beyitler yer almaktadır. Cönkte bazıları beyit ve dörtlük olmak üzere toplam 119 müstakil şiir tespit edilmiştir.