MAÜ GCRIS Standart veritabanının içerik oluşturulması ve kurulumu Research Ecosystems (https://www.researchecosystems.com) tarafından devam etmektedir. Bu süreçte gördüğünüz verilerde eksikler olabilir.
 

İsa’nın Yeni Ahit’te “Tanrı Oğlu” Olarak Tanımlanması Meselesi

Loading...
Thumbnail Image

Date

2018

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Open Access Color

OpenAIRE Downloads

OpenAIRE Views

Research Projects

Organizational Units

Organizational Unit
02.13. Department of Syriac Language and Literature / Süryani Dili ve Edebiyatı Bölümü
Binlerce yıldır Mezopotamya bölgesinin sakinleri olmalarına ve başlangıcı tespit edilemeyecek ölçüde köklü bir literatüre sahip bulunmalarına karşın, kültürleri, dilleri, tarihleri, kısacası onlara ilişkin her şeyleriyle birlikte bir bütün olarak “Süryani” olma olgusunun Türkiye ölçeğinde neredeyse tamamen “meçhul” bir konu olduğu su götürmez bir hakikattir. Bu olgu, sosyolojik açıdan toplumun farklı kesimleri arasında az veya çok mevcut olan veya kurulması ya da güçlendirilmesi gereken köprüleri sekteye uğratmakta; bilimsel açıdan ise XVII. yüzyıldan beri Süryani diline, kültürüne ve literatürüne karşı büyük ilgi gösteren Batı’nın oldukça gerisinde kaldığımızı kanıtlamaktadır. Buradan hareketle, Süryani Dili ve Edebiyatı Bölümü’nün büyük bir açığı kapatacağı rahatlıkla görülebilir. Öte yandan, Süryani literatürü geçmişte Süryani dilinin yeni nesillere aktarılması veya tarihsel hafızanın muhafazası gibi hayatî fonksiyonları bakımından Süryaniler adına son derece önemli bir rol üstlenmiştir. Ancak daha genel değerlendirildiğinde, bu gelenek insanlığın müşterek uygarlık birikimine de önemli katkılar sağlamıştır. İlkin, Ortaçağ’da Süryani dilini kullanan yazarlar, günümüz araştırmacılarına, eserlerini kaleme aldıkları coğrafî sahaların siyasî, sosyal, ekonomik, kültürel ve dinî yapıları hakkında kıymetli bilgiler aktarıp alternatif bakış açıları sunmuşlardır. İkincisi, söz konusu bu yazarlar Roma-Bizans ve Part-Sasani gibi siyasî yapılar ile sözü geçen bu hanedanlar tarafından yönetilmiş olan geniş sahalardaki farklı topluluklar ve çeşitli olaylar hakkında olduğu kadar, VII. yüzyılın ikinci çeyreğinden itibaren Emeviler, Abbasiler, Selçuklular, Haçlılar, Moğollar veya Osmanlılar gibi hanedanlar tarafından idare edilen bu havzadaki gelişme ve hadiseler ile topluluklar hakkında da mühim aktarımlar yapmışlardır. Bu yönüyle bakıldığında, Süryani dili ile edebiyatının sosyal bilimciler için ihmale gelmeyecek konular oldukları rahatlıkla söylenebilir. Süryani Dili ve Edebiyatı Bölümü’nün bugüne kadar Türkiye’de bu alana yönelik bırakılan eksikliği bir ölçüde de olsa giderip mümkün olduğu kadar kapatacak araştırmacılar yetiştirme ilkesi, böyle bir bölümün zaruretini göstermektedir.

Journal Issue

Events

Abstract

Yeni Ahit’te ve geleneksel Hıristiyanlık anlayışında İsa’yı tanımlamak amacıyla kullanılan en önemli kristolojik unvanlardan birisi “Tanrı Oğlu”dur (ό υἱὸς τοῦ Θεοῦ). Tanrı Oğlu anlayışının İsa öncesi dönemde hem Yahudi hem de pagan kültür çevrelerinde de yaygın bir şekilde benimsendiği görülmektedir. Nitekim Yahudi çevrelerinde daha çok beşeri anlamlarıyla yer bulan Tanrı Oğlu ifadesi, benzer şekilde İsa’nın ilk takipçilerinden oluşan Kudüs cemaati tarafından da İsa’ya Mesih kavramıyla bağlantılı şekilde kraliyet unvanı olarak nispet edilmiş olmalıdır. Ancak Hıristiyanlığın pagan dünyada yayılmasıyla birlikte Tanrı Oğlu unvanı da anlam değişikliğine uğramıştır. Bu süreçte Tarsuslu Pavlus ve Yeni Ahit’te yer alan İncil metinlerini kaleme alan yazarlar, söz konusu bu ifadeyi insanüstü ve ilahi bir varlık olarak yorumlamışlar ve İsa’yı da bu çerçevede yeniden konumlandırmışlardır. Bu makalede, “Tanrı Oğlu” ifadesine Pavlus tarafından yüklenen anlamla, İsa’nın “erdemli beşer” statüsünden “ilahi varlık” statüsüne nasıl dönüştürüldüğü ele alınmaktadır
One of the most important christological epithets for Jesus in the New Testament and in traditional Christianity is “Son of God” (ό υἱὸς τοῦ Θεοῦ). The epithet “Son of God” is seen in the pre-Christ period very commonly both in Jewish and pagan cultural circles. In fact, the epithet was received in the Jewish circles with more human significance and it must likewise have been used by the Jerusalem community of Jesus’ first followers as the royal title in connection with the concept of Christ. However, with the spread of Christianity in the pagan world, the meaning of “Son of God also changed. Paul of Tarsus and the authors of the Gospels of the New Testament interpreted this epithet as Jesus’ supernaturality and divinity,and repositioned Jesus in this frame. This article deals with the issue how Jesus was transformed from a “virtuous human” status to a “divine being” status through the meaning proposed by Paul in the epithet “Son of God”

Description

Keywords

Tanrı Oğlu, Yeni Ahit, İsa

Turkish CoHE Thesis Center URL

Fields of Science

Citation

WoS Q

Scopus Q

Source

Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi

Volume

59

Issue

1

Start Page

155

End Page

181
Page Views

7

checked on Jul 17, 2025

Downloads

123

checked on Jul 17, 2025

Google Scholar Logo
Google Scholar™

Sustainable Development Goals

SDG data is not available